Otokinetik etki, (aynı zamanda otokinesis olarak da adlandırılır) durağan, küçük bir ışık noktasının karanlık veya özellik barındırmayan bir arka planda hareket ediyor gibi göründüğü bir görsel algı fenomenidir. Bu etki muhtemelen hareket algısı bazı dayanak noktalarına göreli olarak gerçekleştiği için oluşmaktadır. Karanlık veya özellik barındırmayan çevrede herhangi bir dayanak noktası bulunmamaktadır, bu nedenle tek bir noktanın hareketi tarif edilebilir değildir. Hareketin yönü, istemsiz göz hareketleri ile ilişkili görülememektedir, ancak belki göz pozisyonu ve eferent kopya (efference copy)tarafından belirlenen ve göz yuvarlağı kasına gönderilen hareket sinyali arasındaki hatalar tarafından saptanabilir. Richard Gregory' nin de aralarında bulunduğu birtakım araştırmacılar, kaydedilen herhangi bir göz hareketinin olmadığı durumlarda da otokinesis etkisinin ortaya çıktığını göstermişlerdir. [6] Gregory kas yorgunluğundan dolayı göz hareketlerini önleyen çevresel bilgi düzeltici hareketlerden yoksun olmanın ışığın hareket ediyor gibi yanlış yorumlanmasına yol açtığını öne sürmektedir.[7] Hareketlerin büyüklüğü de ayrıca tarif edilebilir değildir. Gözlemciler, hareketin büyüklüğü ( ve muhtemel yönü) hakkında yargıda bulunmak için kendi çerçevelerini veya dayanak noktalarını oluştururlar. Otokinetik etki fenomeni değişken olduğundan, yargılama üzerinde sosyal etki veya telkin etkisi görülebilir. Örneğin; eğer ışığın bir adım boyu (30.48 cm) hareket ettiğini söyleyen bir gözlemci, diğer gözlemcinin ışığın bir yarda (91 cm) hareket ettiğini söylediğine kulak misafiri olursa, ışığın bir yarda hareket ettiğini rapor edecektir. Telkinin Otokinetik etki üzerine tesir etmesinin ortaya çıkarılması sıklıkla Sherif (1935)' e atfedilse de, bu etki Adams (1912) tarafından kaydedilmiştir.
Alexander von Humboldt bu fenomeni 1799 yılında çıplak gözle yıldızlara bakarken gözlemlemiş ve yıldızların gerçekten harekettiğini düşünmüştür. Bu hareketi "Sternschwanken" (Salınan yıldızlar) olarak adlandırmıştır. 1857 yılında erken dönem Alman psikoloğu G. Schweitzer (Schweitzer,
Birçok UFO görme deneyimi yıldız ve gezegenlere bakma sırasındaki otokinetik etkiye atfedilmektedir.
H. G. Wells' in "Dünyaların savaşı" romanında bu etkiyi çağrıştıran bir pasaj bulunmaktadır. Wells gezegenlerin "yüzmesini" teleskop titreşimi ve göz yorulmasına yorsa da, otokinetik etkinin tanımlanmış olması da olasıdır.
Otokinetik etki, gece uçuşu yapan pilotları etkileyen bir illüzyon olarak da ünlüdür. Özellikle de gece pilotların formasyon uçuşu veya yakıt ikmal tankerine erişiminde özellikle tehlikeli bir durumdur. Bu etkiden korunmak veya etkinin üstesinden gelmek için izlenmesi gereken adımlar ise şöyledir:
Evan Wright, 1.Marine keşif taburu içindeki pozisyonunda 2. körfez savaşının başlama aşamalarını belgelendirdiği kitabında, gece Irak çölünde deniz piyadeleri yaklaşık 40 km uzaklıktaki bir kasabanın ışıklarını gözlemlemişlerdi. Bu ışıklar hareket ediyor gibi görünüyorlardı ve piyadelere saldırmak için harekete geçmiş geniş bir harp kuvvet ordusuna ait oldukları şüphesi uyandırmışlardı. Işıkların görüldüğü tahmine edilen bölgeye- 15 km civarında- açılan ateş herhangi bir düşman tahribatıyla sonuçlanmamıştı. Tabur komutanı Shoup tarafından bu belirleme yanılgısının otokinesis sonucu görüldüğü öne sürüldü. Kitabın HBO mini serilerinde bu bilgi okuyucuya Çavuş Brad Colbert tarafından aktarılmaktadır.
Foo savaşçıları olarak adlandırılan gece dövüş veya bomba mürettebatı 2. dünya savaşı boyunca havada otokinesis veya benzer bir etkiden kaynaklanan gizemli fenomenle karşı karşıya kaldıklarını rapor ettiler.
Orijinal kaynak: otokinetik etki. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page